26 Kasım 2008 Çarşamba

bir ev hikayesi...

yıllarca yatılı okul,lojman,misafirhane de yaşananlardan sonra,
güzel bir ev istiyordu...
kendince döşeyeceği...

öğrenciyken bir evde kalmıştı,üç arkadaşıyla birlikte...
sıradan,sıkıntılı dönemlerin geçtiği bir öğrenci evi...
sıkıntılıydı evet..
ama sıradan?
geriye dönüp bakınca...
bir dolu güzel anı geldi aklına ...

ilk çalıştığı şehirde yaşadığı lojman...
evdi işte...
üstelik tek başına kalıyordu...
neredeyse 11 ay soba yakmak gereken bu şehirde,3 oda 1 salon evin bir odasına tıkılıp kalınca...
zorlanmış,tek başına bir evde olmanın keyfine varamamıştı yeterince...





şimdi tayin yazısı elinde,sakarya caddesindeki pikniklerden birinde oturmuş,birasını yudumlarken bunları düşündü...
bir yandan da kızarmış patatesleri atıştırıyordu...

gideceği şehiri hiç bilmiyordu...
ama bir arkadaşından orada yaşayan akrabalarının adresini almıştı...
üstelik o akrabalar onun için birkaç ev bulmuştu...


gece boyu yolda olacaktı, o evleri görmek ve birini kiralamak için...

garip hisler içindeydi...
biraz heyecan,
biraz korku,
biraz merak...



sabah otobüsten iner inmez ilk hissettiği kırbaç gibi bir rüzgardı...
paltosunun yakasını kaldırıp,sıradaki ilk taksiye yöneldi...
aldığı adresi söyledi,sırtını koltuğa iyice gömüp etrafı izlemeye başladı...
kısa bir süre sonra,taksi sarsılarak durdu...

yavaşça taksiden indi...
bir mobilya dükkanıydı önünde durdukları yer...

içeriye seslendi...
bir adam çıktı...
arkadaşının adını verince,neşeyle elini uzattı adam...
içeriye girdiler...
yoğun bir sigara dumanı ve sıcacık havaydı ilk hissettiği...
sobanın başına oturdu...
sohbet eşliğinde çayını içti...

sonra...
belirlenen evleri gezdi...
cadde üstü olsun dedi...
bir de kaloriferli...


severek oturduğu ve
hiç unutmadığı ilk evini böyle kiralamıştı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder