2 Eylül 2010 Perşembe

kayıp romanlar...

her aldığım kitaba tarihi,aldığım yeri ve adımı yazarım...
ilk sayfaya 'Temmuz 2005 Adana ve adımı 'yazmışım...

normalde başka şey yazmam...
neden bilmem bir Çin atasözü eklemişim:
'yürüyen bir aptal,oturan iki akıllıdan daha çok yol alır'
.
.
.

çok yoğun ve stresli çalıştığım yıllar 2005...
öncesi,sonrası....özellikle sonrası...
kitap almaktan vazgeçmediğim ama okumayı ertelediğim yıllar...
(sadece okumayı değil neredeyse yaşamayı ertelediğim yoğunlukta ve streste yıllar)
aldığım birçok kitabın yanına koymuşum bu kitabı...

Vedat Türkali...
zorunlu hizmet yıllarımda 'bir gün tek başına'yı okuyarak tanıdığım,
asistanlık yıllarımda izlediğim 'dallar yeşil olmalı' oyunu ile
aşkla ilgili ezberimi bozan yazar...
.
.
.
2010 yılı Ağustosunda alıyorum kitabı elime...
ilk sayfalar bir zamanlar yaşadığım,
üstelik çok sevdiğim İstanbul'u betimlesede sıkıcı...
bölümsüz,paragrafsız,konuşma çizgisiz sayfaları okumak zor geliyor...
sonrası...
su gibi akıp gidiyor...


bir dönem anlatılıyor(katılırsınız katılmazsınız,yazarın siyasi görüşleri doğrultusunda elbette),
ve bir aşk hikayesi...
.
.
.
elimde kalemle,çizerek okuyanlardanım ben...
işte çizdiğim satırlardan bazıları...

"binlercesinin bir makineliyle,bombayla yokedildiği dünyada,heyecanlar,gerilimler içinde,kişileri tek tek kurtarma savaşı(.....)anlamını gün günden yitirmiş,kimliğini,kişiliğini kemiren bir bezginliğe dönüşmüştü."
kitabın kahramanının doktor olduğunu söylemeye gerek var mı?

"baskı tanımayacak,gönlünce,dilediğince bakacaktı dünyaya;
temel koşul bu değil miydi yaşamında artık?"
.
tam da böyle düşünüp emeklilik kararı vermiştim...
ve üstelik keşke daha önce yapsaydım diye düşünüyorum...

.
.
.
"Değişiklik istiyordu insanlar.Bunun için kaçıyorlardı birbirlerinden,bunun için koşuyorlardı birbirlerine!"

.
.
.
"iyi bildiklerinizin kötüye dönüşmesi kolay katlanılır acı değildi."
.
.
.
"İnsana güvenilmeden düşte bile yola çıkılmıyor!"
.
.
.
"Düş kırıklığı varsa,asıl suç düşleyenindir!"
.
.
.
"Ölen ölüyor,ölmeyen ölmüyor;seven seviyor,sevmeyen sevmiyor,
herşey kendi mantığı ile alt üst olmuş,yuvarlanıp giderken doğanın katı çizgisini aşmak için didişip duran gülünesi insancıklar da koşturup duruyorlardı şaşkınlık içinde!"
.
.
.

8 yorum:

  1. bir süre çok değil ara verdim okumaya şimdi tekrar başladım.

    ben de bundan sonra kitaplara tarih ve aldığım yeri not edicem:) sevdim bu fikri.

    YanıtlaSil
  2. darısı başıma ,cep aynası bende sadece bakışıyorum vitrinlerde almaya dahi korkuyorum hayatımı düzenleyince bir kitaplık kitap almam lazım ...

    YanıtlaSil
  3. Ben de genelde yazarim kitaplara basladigim yeri ve adimi, ama ben kitaplarimi kendime saklayamam, gocebe sayilacak bir hayatim oldugu icin devamli annemlerin evine istiflerim, ordan da dagilirlar genelde :(

    YanıtlaSil
  4. Kitapların kendileri anı olduğu kadar, okuyan kişinin de anılarını saklarlar çoğu zaman, içindeki bir tarih, sayfa kenarına yazılmış bir not, altı çizilmiş satırlar, arasında unutulmuş bir kağıt ya da bir resim....

    YanıtlaSil
  5. ben de önceden tarih atardım kitaplara, artık atmıyorum, neden bilmem, yılların geçtiğini görmek beni sinirlendiriyor nedense, ben de iyice tuhaf oldum :) sevgiler kocaman :)

    YanıtlaSil
  6. stuven,
    kitaplara tarih,yer notunu seviyorum ben...kütüphanem elden geçerken film şeridi gibi hayatım geçer gözümün önünden...
    bir de...yıllar sonra bu kitaplar,nerelerde kimin eline geçer,hayat izlerimi kimler takip eder...bunu düşünmek heyecan verici:)

    *
    life,
    kitaplarla ilişkimizde hayat gibi değil mi?
    gel-gitli,işli çıkışlı:)
    uzun süre kolilerde kalmışlığı var benim kitaplarımında...

    *
    demet,
    ben biraz cimriyimdir kitap konusunda...
    yine de kayıplarım var ama:)
    *

    banuca,
    aynen katılıyorum...ruh halini öyle güzel yansıtır ki,çizilen,yazılan yerler:))

    *
    maya,
    sen yılların geçmeine sinirlenmek için genç değil misin,ki:))


    sevgiler hepinize...

    YanıtlaSil
  7. birinden ödünç kitap almıştım ve çizdiği yerler o kdr alelade geldi ki bana kendi kitaplarımı çizmez oldum :)
    oysa çizer not alır hatta kelime anlamlarını yazardım:))

    kitaplara önce tarih ve adımı soy adını yazardım..sonra sadece imzamı atar oldum ve şimdi tekrar isim soyisim ve tarih yazıyorum.. :)

    YanıtlaSil
  8. shyn,
    peki kendi çizdiğin kitabı yıllar sonra tekrar okumuşluğun var mı?
    bu da şaşırtıcıdır bilesin:)

    ben farklı renk kalemle çizerim...
    -aynı yerleri çizebilirsin,
    -çizdiğin yerler artık ilgini çekmeyebilir,
    -çizmediğin yerleri çizebilirsin...

    değiştiğini anlamanın basit bir yolu:)))
    sevgiler...

    YanıtlaSil