9 Ekim 2009 Cuma

bugün

'yürü diyor doktorum...
ayağa kalkıyorum,
sağ ayağımı atıyorum
ve ardından solu...
dizim yana doğru bükülüveriyor,
yürüyemiyorum hayır...'


ter içinde uyanıyorum...
rüya,
sadece rüya imiş...
oturuyorum yatağın içinde...
bütün gün son derece rahattım,
bu rüya da nereden çıktı diye düşünüyorum...

.
.
.
muayene sonucu gayet iyi...
grafi çekiliyor,
son derece iyi...
bas diyor doktorum,
yürü hadi...
hatta at 2 kd de....
korkuyla ayağa kalkıyorum...
aksıyorum ama basabiliyorum,
yana bükülüvermiyor dizim...
derin bir nefes alıyorum,
gerçekten özgür hissediyorum kendimi artık...

ardından hastanede dost ziyaretleri...

.
.
.

yemeğe gidelim diyorum eşe...
kaç gündür devam eden diyeti boşverip...
ve
aylardır arka koltukta uzanarak yolculuk yaparken,
geçip ön koltuğa oturuyorum...
.
.
.
arabadan iniyorum...
aylardır toz içinde duran arabama bakıyorum...
'sürebilirim'deyip,
oturuyorum direksiyona...
bahçede kısa bir tur,
getirip park ediyorum...
.
asansörün önündeyim...
ve asansörler arızalı...
7.kata merdivenden çıkıyorum,
kd ile...
yediklerimi sindirme şansı doğdu diye gülüyorum...

kapıdan girer girmez kdnin tekini atıyorum......

1 yorum:

  1. canımmm anlıyorum desemde sanırım yaşamadan anlaşılamaz ama hepsi geçti çok şükür mini etekli güzel günlere

    YanıtlaSil