hayat...
ölüm...
ölüm...
hayat...
25 Eylül 2009 Cuma
24 Eylül 2009 Perşembe
bugünden...
*bacağın iyileşecek ama seni taşımayacak.....
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
:)))))))))))))))))))))))))
*yiyecek birşeyler istediğimde kocamın cevabı:)
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
:)))))))))))))))))))))))))
*yiyecek birşeyler istediğimde kocamın cevabı:)
dünün özeti
uzanıyorum,
gözüm televizyonda...
telefonum çalıyor...
"neredesin?"diyor,"hani bayram sonu gelecektin"
"kalabalıktır bugün" diyorum...
kalabalıktır,bayram tatilinden sonra ilk çalışma günü...
biraz ertelemek istediğimi farkediyorum konuşurken,
tekrar ft diyecekler diye korktuğumu...
giyinirken aklımda yine ftnin ilk günleri ...
zorla giyinmeler,
merdivende kucaklanmalar,
her ani harekette hissettiğim yoğun acı,
ft salonuna varabilme çabası
ve işkence gibi germe hareketleri...
.
şimdi...
rahatım artık...
giyiniyorum,giyinebiliyorum...
merdivenleri inip,arabaya biniyorum ve gidiyoruz...
yine de sessizim yolda...
.
aletin içinde uzanıyorum,gözlerim kapalı...
sonucu biliyorum ama,
bir yandan da mucize bekliyorum...
sonuç:kemikerimesi
.
elimde sonuçlarla yukarıya çıkıyorum...
koridorlarda giderken artık rahatça dolaştığımı farkediyorum...
muayene sonucu iyi,oldukça iyi...
keyfim yerine geliyor.....
.
yıllarca çalıştığım yere konuk olarak gidiyorum...
kapıdan giriyorum...
işte oradalar...
mis gibi kahve kokusu,
tatlı dost sohbeti...
ve
hızla geçen saatler..............
gözüm televizyonda...
telefonum çalıyor...
"neredesin?"diyor,"hani bayram sonu gelecektin"
"kalabalıktır bugün" diyorum...
kalabalıktır,bayram tatilinden sonra ilk çalışma günü...
biraz ertelemek istediğimi farkediyorum konuşurken,
tekrar ft diyecekler diye korktuğumu...
giyinirken aklımda yine ftnin ilk günleri ...
zorla giyinmeler,
merdivende kucaklanmalar,
her ani harekette hissettiğim yoğun acı,
ft salonuna varabilme çabası
ve işkence gibi germe hareketleri...
.
şimdi...
rahatım artık...
giyiniyorum,giyinebiliyorum...
merdivenleri inip,arabaya biniyorum ve gidiyoruz...
yine de sessizim yolda...
.
aletin içinde uzanıyorum,gözlerim kapalı...
sonucu biliyorum ama,
bir yandan da mucize bekliyorum...
sonuç:kemikerimesi
.
elimde sonuçlarla yukarıya çıkıyorum...
koridorlarda giderken artık rahatça dolaştığımı farkediyorum...
muayene sonucu iyi,oldukça iyi...
keyfim yerine geliyor.....
.
yıllarca çalıştığım yere konuk olarak gidiyorum...
kapıdan giriyorum...
işte oradalar...
mis gibi kahve kokusu,
tatlı dost sohbeti...
ve
hızla geçen saatler..............
22 Eylül 2009 Salı
21 Eylül 2009 Pazartesi
19 Eylül 2009 Cumartesi
bayram
çocuktum.........
bayram,yeni bir ayakkabı,
yeni bir kıyafet,yeni bir çoraptı...
şeker demekti bayram,harçlık demekti...
misafir demekti,misafirliğe gitmekti bayram...
öğrenciydim..........
tatil demekti bayram...
otobüste yer bulabilmek,
aynı koltuk iki kişiye satılmadıysa sevinmekti bayram...
dersleri ayarlayıp tatili uzatmak,
özlemin bitmesi demekti bayram,
ailene kavuşmak,anne yemeklerine yumulmaktı bayram...
çalışan biriydim.........
yine tatil demekti bayram,
nöbetten veya icaptan yırtabildiysem eğer...
yine yol,yine özlemin bitmesiydi bayram...
emekliyim şimdi.........
bayram huzur demek,
sağlık demek bayram...
kd olmaksızın yürümek,
hatta yürümeyi umut etmek bayram....
bayram,yeni bir ayakkabı,
yeni bir kıyafet,yeni bir çoraptı...
şeker demekti bayram,harçlık demekti...
misafir demekti,misafirliğe gitmekti bayram...
öğrenciydim..........
tatil demekti bayram...
otobüste yer bulabilmek,
aynı koltuk iki kişiye satılmadıysa sevinmekti bayram...
dersleri ayarlayıp tatili uzatmak,
özlemin bitmesi demekti bayram,
ailene kavuşmak,anne yemeklerine yumulmaktı bayram...
çalışan biriydim.........
yine tatil demekti bayram,
nöbetten veya icaptan yırtabildiysem eğer...
yine yol,yine özlemin bitmesiydi bayram...
emekliyim şimdi.........
bayram huzur demek,
sağlık demek bayram...
kd olmaksızın yürümek,
hatta yürümeyi umut etmek bayram....
18 Eylül 2009 Cuma
bayram geliyor...
bayram geliyor...
benim için gerçek bayram ayağa kalktığım gün olacak...
bayram...
sağlığın ve huzurun yerindeyse hergün bayram,
heryer bayram yeri...
benim için gerçek bayram ayağa kalktığım gün olacak...
bayram...
sağlığın ve huzurun yerindeyse hergün bayram,
heryer bayram yeri...
16 Eylül 2009 Çarşamba
13 Eylül 2009 Pazar
yağmur...
yine kör karanlıkta uyandım diyorum,
gözlerimi yeniden kapatırken...
işte o anda,
yağmur sesini duyuyorum...
hafifçe doğrulup(doğrulmak
daha kolay artık benim için)
telefona uzanıyorum...
saat:09.20...
vayyy...
iyi uyumuşum...
pencere açık...
yavaşça kalkıyorum(evet artık kendi kendime kalkabiliyorum),
walker ile pencereye yöneliyorum...
evet...
aylardır süren sıcak havanın ardından,
serin,yağmurlu hava...
içime çekiyorum mis gibi
toprak kokusunu...
hafif ürpertiyor serinlik...
kapatıyorum pencereyi...
cama vuran yağmura,
otobanda giden arabalara bakıyorum keyif ile...
.
.
.
hala yağıyor yağmur...
dolanıyorum nette...
gözlerimi yeniden kapatırken...
işte o anda,
yağmur sesini duyuyorum...
hafifçe doğrulup(doğrulmak
daha kolay artık benim için)
telefona uzanıyorum...
saat:09.20...
vayyy...
iyi uyumuşum...
pencere açık...
yavaşça kalkıyorum(evet artık kendi kendime kalkabiliyorum),
walker ile pencereye yöneliyorum...
evet...
aylardır süren sıcak havanın ardından,
serin,yağmurlu hava...
içime çekiyorum mis gibi
toprak kokusunu...
hafif ürpertiyor serinlik...
kapatıyorum pencereyi...
cama vuran yağmura,
otobanda giden arabalara bakıyorum keyif ile...
.
.
.
hala yağıyor yağmur...
dolanıyorum nette...
veeeeeeeeeeeee....
bu vazoları görüyorum...
.
böyle yağmurlu günlerde,
vazolar,kavanozlar da üşüyor olabilir mi?
eski çoraplar,kazak kolları...
hem vazoları,kavanozları,
hem de içimizi ısıtabilir mi,
diye düşünüyorum...............
.
11 Eylül 2009 Cuma
uyum/ama
bir anda açıyorum gözlerimi...
daha gün tam aydınlanmamış bile...
bayıldığım gece oturmaları,
doyamadığım sabah uykuları yok,
düşüşten bu yana...
uyumak...
döne döne uyumalı insan,
bir sağına bir soluna...
kimi zaman bacağını uzatıp,
kimi zaman göğsüne kadar çekebilmeli...
kalıp gibi,
koruya sakına yatınca,
uykunun da tadı kaçıyor sanki...
gün bitmiyor,
gece tükenmiyor bir türlü...
pc,kitap,tv...
egzersiz...
gazete,bulmaca...
keyif aldığım çoğu şey artık tatsız geliyor bana...
sel...
terör...
deprem...
ölümler...
ölümleri bile görmezden gelen yağmalar,yağmacılar...
hiçbir şey olmamış gibi devam eden izdivaç proğramları...
bu ruh hali içinde aşağıdaki filme rastlıyorum tv8 de...
izliyorum...
daha gün tam aydınlanmamış bile...
bayıldığım gece oturmaları,
doyamadığım sabah uykuları yok,
düşüşten bu yana...
uyumak...
döne döne uyumalı insan,
bir sağına bir soluna...
kimi zaman bacağını uzatıp,
kimi zaman göğsüne kadar çekebilmeli...
kalıp gibi,
koruya sakına yatınca,
uykunun da tadı kaçıyor sanki...
gün bitmiyor,
gece tükenmiyor bir türlü...
pc,kitap,tv...
egzersiz...
gazete,bulmaca...
keyif aldığım çoğu şey artık tatsız geliyor bana...
sel...
terör...
deprem...
ölümler...
ölümleri bile görmezden gelen yağmalar,yağmacılar...
hiçbir şey olmamış gibi devam eden izdivaç proğramları...
bu ruh hali içinde aşağıdaki filme rastlıyorum tv8 de...
izliyorum...
9 Eylül 2009 Çarşamba
8 Eylül 2009 Salı
..
sınavdan çıkınca,
nöbetten çıkınca,
icaptan çıkınca
hissettiğim,
kuşşş gibi olma hali...
bugün öyleyim işte...
ft BİTTİ.............
kd ile gittim son seansa...
çok iyi,tek kd kullanabilirsin
sözü hoşuma gittiyse de,
sindire sindire gitmekten yanayım...
top bende artık,
evde sıkı çalışma
veee...
bu işin keyfini çıkarma zamanı şimdi...
**
dolanıyorum biraz....
bir yandan kahvemi içerek...
"umursamazım ben.. ve fütursuz.. ve duyarsız evet..vaktim yok zira..bunlarla uğraşmaya..kendimi eğlemek.. hoş tutmak .. benim amacım..okuduklarım yazdıklarım öğrenmem .. yaptığım herşeyde..doğru ya da yanlış..kendi kimyamı sabit tutmak..o yüzden sinirlenmekten kaçınmam..ve kişiselleşen itişmelere girmemem..orda burda şurda ve her yerde..bilgelikten.. âkillikten ya da.. becerememekten değil..umurumda olmadığından..."demiş,okumaktan keyif aldığım bir blog yazarı...
.
bu kıvama gelmek,umursamaz olmak,olabilmek isterdim doğrusu, diye düşünüyorum gülümseyerek...
**
gülümsemem dudaklarımda donakalıyor...
"Sadece kirilan midir cok uzgun olan diye dusunurum, kalbimin cok kirildigi zamanlarda.. Cunku bazen kirik bir kalbin parcalari, keskin camlardan daha cok yaralar insani.. Acitir, kanatir, delik desik eder..
Herhalde sevgidir caresi..
Bazen o yarinlara birakilan..
Bazen gosterilirse coklugu, onemi azalir sanilan,
Bazen ceza niyetine sakinilan,
Bazen gururun oyuncagi olup saklanan, kapatilan, bastirilan..
Herhalde sevgidir caresi..
Ya da belki baska seyler de vardir da ben bilmiyorum.. " demiş okumaktan çok keyif aldığım bir başka blogger...
.
.
sevgi...
umursamazlık...
sevgi...
umursamazlık...
sevgi...
umursamazlık...
.
.
.
nöbetten çıkınca,
icaptan çıkınca
hissettiğim,
kuşşş gibi olma hali...
bugün öyleyim işte...
ft BİTTİ.............
kd ile gittim son seansa...
çok iyi,tek kd kullanabilirsin
sözü hoşuma gittiyse de,
sindire sindire gitmekten yanayım...
top bende artık,
evde sıkı çalışma
veee...
bu işin keyfini çıkarma zamanı şimdi...
**
dolanıyorum biraz....
bir yandan kahvemi içerek...
"umursamazım ben.. ve fütursuz.. ve duyarsız evet..vaktim yok zira..bunlarla uğraşmaya..kendimi eğlemek.. hoş tutmak .. benim amacım..okuduklarım yazdıklarım öğrenmem .. yaptığım herşeyde..doğru ya da yanlış..kendi kimyamı sabit tutmak..o yüzden sinirlenmekten kaçınmam..ve kişiselleşen itişmelere girmemem..orda burda şurda ve her yerde..bilgelikten.. âkillikten ya da.. becerememekten değil..umurumda olmadığından..."demiş,okumaktan keyif aldığım bir blog yazarı...
.
bu kıvama gelmek,umursamaz olmak,olabilmek isterdim doğrusu, diye düşünüyorum gülümseyerek...
**
gülümsemem dudaklarımda donakalıyor...
"Sadece kirilan midir cok uzgun olan diye dusunurum, kalbimin cok kirildigi zamanlarda.. Cunku bazen kirik bir kalbin parcalari, keskin camlardan daha cok yaralar insani.. Acitir, kanatir, delik desik eder..
Herhalde sevgidir caresi..
Bazen o yarinlara birakilan..
Bazen gosterilirse coklugu, onemi azalir sanilan,
Bazen ceza niyetine sakinilan,
Bazen gururun oyuncagi olup saklanan, kapatilan, bastirilan..
Herhalde sevgidir caresi..
Ya da belki baska seyler de vardir da ben bilmiyorum.. " demiş okumaktan çok keyif aldığım bir başka blogger...
.
.
sevgi...
umursamazlık...
sevgi...
umursamazlık...
sevgi...
umursamazlık...
.
.
.
7 Eylül 2009 Pazartesi
gribeyaz...
düşüşten bu yana,
yapamadığım,
doyasıya yapamadığım
çokkkk şey var...
zorlasam yapabileceğim,
yapmadığım şeyler de var ama...
örneğin...
saç boyatmadım...
dipten 2-2,5 cmlik çoğu beyaz,
grilerim var şimdi ...
boyalı saçlarımı kestirip,
kısacık,
gribeyaz saçla bir süre geçiresim var...
hiç değilse tam ayağa kalkıncaya,
çalışmaya başlayıncaya kadar...
arınma,
diyelim...
deneme yada...
bakalım nasıl olacak???
yapamadığım,
doyasıya yapamadığım
çokkkk şey var...
zorlasam yapabileceğim,
yapmadığım şeyler de var ama...
örneğin...
saç boyatmadım...
dipten 2-2,5 cmlik çoğu beyaz,
grilerim var şimdi ...
boyalı saçlarımı kestirip,
kısacık,
gribeyaz saçla bir süre geçiresim var...
hiç değilse tam ayağa kalkıncaya,
çalışmaya başlayıncaya kadar...
arınma,
diyelim...
deneme yada...
bakalım nasıl olacak???
kd etabı...
koltuk değneği etabına geldi sıra...
kullanımı zor,
oldukça zor şuan benim için...
düşeceğim korkusu...
acemilik...
yukardaki foto(netten)dakiler gibi
koşamam belki ama,
alışacağım elbet bende...
.
.
ft...
yarın son seans...
sıkıcı,sıkıntılı idi önceleri...
sonra alıştım biraz...
yarın bu etap bitiyor...
bir heyecan,bir pırpır...
.
.
şimdi koltuk değneği kullanımı ile uğraşıyorum...
zaten ellerim nasırlandı,
omuzlarım ağrıyor,
parmaklarım uyuşuk...
yorgunum
ama,
iyiyim,
çok daha iyiyim...
..
kullanımı zor,
oldukça zor şuan benim için...
düşeceğim korkusu...
acemilik...
yukardaki foto(netten)dakiler gibi
koşamam belki ama,
alışacağım elbet bende...
.
.
ft...
yarın son seans...
sıkıcı,sıkıntılı idi önceleri...
sonra alıştım biraz...
yarın bu etap bitiyor...
bir heyecan,bir pırpır...
.
.
şimdi koltuk değneği kullanımı ile uğraşıyorum...
zaten ellerim nasırlandı,
omuzlarım ağrıyor,
parmaklarım uyuşuk...
yorgunum
ama,
iyiyim,
çok daha iyiyim...
..
5 Eylül 2009 Cumartesi
geçiş...
walkerdan koltuk değneğine geçilsin,
dediler...
sevindim...
çünkü koltuk değneği kullanımı daha kolay diye düşünüyor-dum...
koltuk değneklerim alındı...
.
bi heyecan denedim...
vee..
hoppala...
zor,
oldukça zor...
bir yandan 15-20 kg basma,
öte yandan koltuk değneğinde denge tutturabilme çabası...
denge kuramadım...
araştırdım biraz,
nedir bu işin inceliği diye...
buyazı dışında kayda değer birşey bulamadım...
.
sonunda...
haftasonu evde yere basma konusuna odaklanıp,
walker ile devam etmeye...
pazartesi ft seansında koltuk değneği kullanımını öğrenmeye karar verdim....
.
.
günler geçsin...
ve şöyle bir yazı yazacağım günler çabucak gelsin...
istiyorum,
bekliyorum,
sabırsızıkla hem de............
4 Eylül 2009 Cuma
bugün...
kontrol filmim çekildi...
gidişat iyi...
gidişat iyi...
walker atılacak,
koltuk değneği ile yola devam kararı...
+
15-20 kg.a kadar basabilme şansı...
+
ft devam...
.
.
.
baskülü önüme aldım...
bastım tek ayak...
15 kg.a kadar...
bekliyorum dizim ağrıyacak mı???
hayır...
ağrıyan ödemli ayak bileğim
ve topuğum...
.
.
.
bakalım,
alışacağım,
alışacağım............