günlerdir yağan yağmurun ardından,
ılık ve pırıl pırıl bir hava...
arka balkondan yemyeşil olmuş tarlaları,
uzakta karla kaplı dağları ,
gökyüzündeki bulut kümeciklerini
izledim biraz önce...
sessizlik ve bu görüntüler...
dinlendiriyor ruhumu...
bir yanda...
güneşin vurduğu karlı dağların
güzelim görüntüsü...
öte yandan...
tvlerde düşen helikopterle ilgili haberler...
karlı dağların ölümcül yüzü...
bu yazıyı okudum...
daha önce de mail yoluyla dolaşmıştı...
merak edip bir mesaj attım...
gelen mesajdaki ayrıntılar inanılmazdı...
herşey bu kadar basitken...
olup bitenler anlaşılır gibi değil...
içi acıyor insanın...
kulağımda,hala 112 ile konuşan gazetecinin sesi...
dışarda konvoylar...
klakson sesleri...
seçim propagandasının son saatleri...
hayat devam ediyorrrrrr...
28 Mart 2009 Cumartesi
23 Mart 2009 Pazartesi
15 Mart 2009 Pazar
35 numara
ayakkabı mağazası olan bir ünlü...
ayak numarası 35 olanların,
kompleksli olduğunu söylemiş...
ayak numarası 35 olan biri olarak...
kendi adıma en azından bu anlamda
kompleksli olmadığımı söyleyebilirim...
vardır başka komplekslerim belki ama,
ayak numarası konusunda kesinlikle yok...
nerden biliyorum...
ayaklarımı çok seviyorum...
ama ayakkabı mağazalarında arıza çıkarttığım oluyor...
neden?
ayakkabı alışverişini çoğu kadın gibi çok seviyorum...
gelgör ki 35 numara ayakkabı yok piyasada...
35 numara ayakkabıyı arayıp bulmak,
artık define bulmaktan daha zor neredeyse...
eeee...
bu durumda ayakkabı alışverişi şişiriyor insanı...
ve patlıyorsun...
kime?
başta ayakkabı mağazası olmak üzere
kim denk gelirse:))
foto...netten bir yerlerden
14 Mart 2009 Cumartesi
...
kollarını açmış
kucaklamaya hazır bekliyor gibi sanki...
mucizeler yaratan organ...
porselen bir vazoya dönüştürülmüş...
her sezeryansırasında hayran kaldığım uterustanvazo yapılacağı,
yapılabileceği hiç aklıma gelmezdi...
foto...Ilikedesign
10 Mart 2009 Salı
atılan bir imza...
5o-55 yaşlarında olmalı...
topluca,tatlı bir kadıncağız...
kapıdan içeri girdi...
elma elmaydı yanakları...
kaygılı bir sesle,
-beni niye arıyorsunuz? dedi...
-???
bir süre önce eline bir broşür tutuşturup,
telefon numarasını almış
ve bir yere(?)imza attırmış biri/birileri...
şimdi durmadan eve telefon geliyormuş...
kocası kızmış,niye imza atarsın diye...
telaşla anlattı bunları...
okuması yazması var...
var ama...
okumadan imzalamış işte...
broşüre baktım...
bizim kurumla ilgisi yok...
meme kanseri ve erken tanısı ile ilgili dağıtılıp duran sıradan bir broşür...
imza karşılığı verilen birşey değil normalde...
bunu söyleyince iyice karardı o güzelim yüzü...
sonucunu çok merak ettim aslında...
ama telefon numarasını isteyemedim...
istesem de...
bütün bunlardan sonra,
vermezdi zaten...
topluca,tatlı bir kadıncağız...
kapıdan içeri girdi...
elma elmaydı yanakları...
kaygılı bir sesle,
-beni niye arıyorsunuz? dedi...
-???
bir süre önce eline bir broşür tutuşturup,
telefon numarasını almış
ve bir yere(?)imza attırmış biri/birileri...
şimdi durmadan eve telefon geliyormuş...
kocası kızmış,niye imza atarsın diye...
telaşla anlattı bunları...
okuması yazması var...
var ama...
okumadan imzalamış işte...
broşüre baktım...
bizim kurumla ilgisi yok...
meme kanseri ve erken tanısı ile ilgili dağıtılıp duran sıradan bir broşür...
imza karşılığı verilen birşey değil normalde...
bunu söyleyince iyice karardı o güzelim yüzü...
sonucunu çok merak ettim aslında...
ama telefon numarasını isteyemedim...
istesem de...
bütün bunlardan sonra,
vermezdi zaten...
9 Mart 2009 Pazartesi
bir pazar hikayesi...
ortada yanan kocaman şömineler...
taşta sucuk...
sahanda yumurta...
şahane peynirler...
domates soslu biber kızartma...
organik domates,salatalık...
limonlanmış,karışık yeşillik...
limonlu,pul biberli yeşil ve siyah zeytin...
zeytinyağı-zahter...
tereyağı-bal...
ve çay tabii....
veeee sıcak pide...
ve eski işyerinden sevilen dostlar...
veeee özlemiş olduğum sıcacık muhabbet.......
ardından...
daha daha yukarılara,yaylalara uzanma...
arkadaş aileleri ile buluşma...
yorulduk...
ama değdi,
onca yola değdi...
kim takar gece yağmış olan çamuru...
her an çamur yağacakmış gibi duran sapsarı, serin havayı...
ağaçlar da takmamıştı zaten....
ya bembeyaz,
ya da pespembe çiçeklerle doluydular.....
bahar...
geldi yine,o güzelim mevsim....
taşta sucuk...
sahanda yumurta...
şahane peynirler...
domates soslu biber kızartma...
organik domates,salatalık...
limonlanmış,karışık yeşillik...
limonlu,pul biberli yeşil ve siyah zeytin...
zeytinyağı-zahter...
tereyağı-bal...
ve çay tabii....
veeee sıcak pide...
ve eski işyerinden sevilen dostlar...
veeee özlemiş olduğum sıcacık muhabbet.......
ardından...
daha daha yukarılara,yaylalara uzanma...
arkadaş aileleri ile buluşma...
yorulduk...
ama değdi,
onca yola değdi...
kim takar gece yağmış olan çamuru...
her an çamur yağacakmış gibi duran sapsarı, serin havayı...
ağaçlar da takmamıştı zaten....
ya bembeyaz,
ya da pespembe çiçeklerle doluydular.....
bahar...
geldi yine,o güzelim mevsim....
8 Mart 2009 Pazar
dünya kadınlar günü
tüm kadınların insanca yaşayabildiği,
barış,
sevgi
dolu bir dünya
istiyorum....
hemen şimdi istiyorum..........
resim..unesco
barış,
sevgi
dolu bir dünya
istiyorum....
hemen şimdi istiyorum..........
resim..unesco